13 Mayıs 2010 Perşembe

Bir çocuk, bir klozet,hayat:)

Öyle asi bir çocuk olmamıştı hiçbir zaman. Daha küçüktü ve ailesiyle ne ergen bunalımları ne de gençlik takıntıları girmemişti aralarına. Henüz 6-7 yaşlarında sakin,duygusal ve içine kapanık bir erkek çocuğuydu.
Gittiği okulda çok sevilmiyordu. Bir kaç kere kendisinden iri çocuklar tarafından itilip kakılmışlığı bile vardı. Ayten öğretmeni kurtarmasaydı canı ne kadar çok yanacaktı kimbilir.
Hayatında hiç gökkuşağı görmemişti. Annesinin içtiği o kırmızı şeyin tadını merak ediyordu. Ne diyorlardı adına. Ha evet "şarap". Kendisine yasaktı tabi alkollüymüş.
İçinden konuşurdu hep. sorular sorardı kendi kendine. Ama diğer çocukların yaptığı gibi "anne bu ne?" "baba bu ne demek?" tadında cümleler yerine "acaba bu ne olabilir?" derdi. Hayallerinde gezerken tuhaf bir gülümseme yayılırdı yüzüne. Pembe filleri mor çimenleri uçuk kaçık hayalleriyle mutlu bir çocuk bile sayılabilirdi belki de...

Bir gün annesi oğlunun tuvaletten bir türlü çıkmadığını farketti. Kapıya kulağını dayadı. Sesler geliyordu.
_ama sen nasıl konuşabiliyorsun ki?
_,,,,,
_Peki bana kızıyor musun? Yani hani ben çişimi yapıyorum buraya diye?
_....
_Senin bi adın var mı? hem sen kız mısın? klozetlerin cinsiyeti olduğunu bilmiyordum vay canına. Gerçi konuşabileceğini de bilmezdim.

Anne paniğe kapıldı. bilmeliydim dedi. hiç arkadaşı yok. Çok sessiz. Yaramaz bile değil. hiçbir eşya kırmadı. hiç kimsenin tepesine tırmanmadı. Sesini yükselttiğini bile duymadım. Nasıl bir çocuk bu...klozetle konuşmak ne demek????? Küçüğüm benim....ne yapmalıyım???

çocuk tuvaletten çıktığında annesi klozet konuşamaz biliyorsun değil mi dedi?
_yooo bizim tuvalet konuşuyor. Üstelik kız biliyor musun. 8 yaşındaymış. sesi çok tatlı. ama birazcık kendini beğenmiş galiba

Çocuğun kolundan tuttuğu gibi bir psikoloğun yolunu tuttu kadın. Çocuk hiç bir zaman hayali bir ses olduğunu kabul etmedi. Hep siz duymayabilirsiniz ama ben duydum. O benimle konuştu diyordu.

Olayımızın kahramanı yıllarca küçük deli sıfatı yedi. deli sözcüğü kaldı. büyüdü...büyüdü. Toplumda dilden dile dolaşan bu çocukluk anısı hep üstünde bir elbise gibi kaldı. hoş kendisi de hiç bir zaman hayali bir sesti diyemedi. Duymuştu çünkü.Bu olayı hiç çözemese de bir daha konuşan klozet olmamıştı. ama konuştuğundan emindi. bilemiyordu.

Olayın diğer kahramanı komşunun 8 yaşındaki küçük kızı ise bu olayı çoktan unutmuştu. komşunun sümüklü sessiz oğluyla tuvaletin havalandırmasından konuşup onunla dalga geçmeyi çok keyifli bulmuştu. bu hikayeyi şimdi hatırlayabilseydi belki de gülebilirdi yine. Ama bu hayatında önemsiz sadece komik bir olaydı.

16-01-2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder